Mehmet Ali Birand
26.07.2012
E-Posta
Türkiye, Orta Doğu yoluna sıfır sorunlu bir bölge yaratmak için yola çıkmıştı. Bugün kendinden kaynaklanmayan nedenlerle müthiş bir fırtınanın içine düştü. Önümüzdeki dönemde çok büyük gelişmeler yaşanacak ve her olay Ankarayı bakın nasıl etkileyecek.
Öncelikle şu Sıfır sorun politikasının ne anlama geldiğine bakalım.
Alay mı edelim, yoksa ciddiye mi alalım?
Sıfır sorun aslında bir metafordur. Yıllar boyunca, etrafındaki ülkelerle sorunlu yaşamış ve bu sorunların tümünün başkaları tarafından ortaya atıldığına inanan bir Türkiye vardı. Bizler hep haklıydık. Onlar hep haksızdı. Burnumuzdan kıl aldırmazdık. Eğer bir ülke ile aramızdaki soruna çözüm getirilecekse, o ülke önce Özür dilemeli ve ilk adımı atmalıydı. Biz değil, başkaları hesap vermeliydi.
Sıfır sorun sloganı, işte bu mantığı bozmak için ortaya atıldı.
Bizim de haksız olabileceğimizi, bizim de özür dileyebileceğimizi, karşılıklı adımlar atarak sorunları çözebilmemiz gerektiğini anlatmaya yönelikti. Hep bizim ......
Kaynak :
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21068694.asp?yazarid=69
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.