Garsonun çilesi Küçükken bize anlatırlardı: Bir yemekte garson Atatürk'ün üstüne mi, masanın örtüsüne mi ne, ama içki ama yemek birşey dökmüş... Atatürk "beraberindeki zevat-ı mutadeye" dönmüş, demiş ki: "Bu millete herşeyi öğrettim, bir tek uşaklığı öğretemedim!"
Bunu matah bir öykü olarak anlatırlardı.
Türkiye, kötü servisle öğünüyordu!
Pes...
Mükemmel bir "bürokrat yaklaşımı" örneğiydi bu: Yüce önder millete her şeyi öğretiyor (demek ki millet o güne kadar hiçbir şey bilmiyor, mağarada yaşıyor)... Ama garsonluk milletin bünyesine ters geliyor... Bu aziz millet bunu layığıyla yapamıyor... Demek ......
Kaynak :
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2012/07/30/garsonun-cilesi
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.