Kurucu unsur: Hukuksuz zorbalık |
|
Tweetle |
|
Cumhuriyet rejiminin Sünni olmayan Müslümanları Sünnileştirmek, Sünnileri de Türkleştirmek üzere uyguladığı 'hukuki' zorbalık, devlete tabi vatandaşlar üretmeyi hedefliyordu. Söz konusu vatandaşlığın, Mustafa Kemal'in adı etrafında oluşturulan bir idealizasyon sayesinde "O'nun izinde gitmek" anlamında kutsallaştırılması ise, bu zorbalığı meşru hale getirdi. Böylece devlet Alevileri Sünnileştirmek, Sünnileri ise Türkleştirmek üzere bir baskı sistemi kurarken, buna uymayanları 'cemaaten' kamusal alanın dışına çıkartma yetkisi elde etti. Bu sayede kamusal alan devletin ideolojik tahakkümü altında şekillendi ve devlete ait bir tasarruf alanı olarak işlevselleşti. Sonuç, Alevilerin ve Sünnilerin farklı nedenlerle devlet iktidarının ürettiği imtiyaz imkanlarının dışında kalması, bu kesimin sadece bazı bireylerinin kimliklerini terk ederek 'makbul vatandaş' olabilmeleriydi. Ancak Türkiye Cumhuriyeti sadece farklı Müslüman cemaatlerle değil, gayrımüslimlerle de karşı karşıyaydı... Ne var ki gayrımüslimlerin Müslümanlaşması söz konusu olmadığına göre, Türkleşmeleri de mümkün değildi. Bu azınlık mensupları daha baştan reel ve potansiyel 'cumhurun' dışındaydılar ve dolayısıyla da 'gayrı vatandaş' olarak kimlikleştirildiler. Diğer bir deyişle Türkiye Cumhuriyeti kendi vatandaşları ve diğer ülkelerden gelen yabancılar yanında üçüncü bir kategoriye de sahipti: Yerli yabancılar. Nitekim Yargıtay çeşitli kararlarında Türkiye'nin yerli gayrımüslimlerinin normal vatandaşlar olmadığına, onların bir tür yabancı olduğuna hükmetti. Yabancı olduklarına göre de, örneğin mülk alımlarının engellenebilmesi, ama daha da önemli olarak eski mülklerine el konulabilmesini 'meşru' saydı. Tahmin edileceği üzere 12 Eylül hukuku bile buna cevaz veren bir mantığa sahip değildi, ama Yargıtay açıkça ve müdanaasızca bu hukuksuz zorbalığın yolunu açtı. Tabii Yüksek Yargı'nın bu tasarrufta yalnız olduğunu düşünmek doğru olmaz. CHP'den eski cumhurbaşkanlarına tüm idari ve ideolojik devlet hiyerarşisi, gayrımüslim mallarının birer ganimet olarak görülüp talan ...... Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1032 Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız. |
|
|
|
|
|
Bu köşenin diğer yazıları;
* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır. |