Abdülkadir Selvi
02.08.2012
E-Posta
Cumhurbaşkanlığı seçimleri, bizde darbelere kadar uzanan sancılara neden oldu.
27 Mayıs'ı kaldırın altında İsmet Paşa'nın bir daha Cumhurbaşkanı olma hırsı yatar.
12 Mart'ın lideri Faruk Gürler, teamülleri zorlayıp Cumhurbaşkanı adayı olmuştu.
Demirel ile Ecevit'in ittifakı Gürler'in sırtını mindere getirmiş, yıldızları saymasına neden olmuştu.
Demokrasi adına muhteşem bir rövanştı.
12 Eylül'de ise Kenan Evren, 'Kan döktün yollarına' şarkısı eşliğinde 5 bin gencin cesedini çiğneyerek çıktı, Çankaya'ya.
En yenisi 367 ve 27 Nisan'da e-muhtırası ile yaşanan müdahaleydi.
Meclis'in üstünde jetlerin uçurulduğu, 27 Mayıs'tan sonra olduğu gibi, 'Önce Gürsel'e imza, sonra milletvekili yemini'nin şart koşulduğu, askeri vesayet altındaki Çankaya'ya süreçlerini kökten çözmek için, tarihi bir adım atılarak, Cumhurbaşkanı'nı halkın seçtiği sisteme geçildi.
Doğrudan demokrasi, doğrudan Çankaya...
Ancak.
Söz konusu Çankaya olunca, entrika bitmez bu ülkede.
Çünkü ......
Kaynak :
http://www.yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=33443&y=AbdulkadirSelvi
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.