Ergenekon davası 5. yılında. Sanıkların büyük çoğunluğu 4 yılı aşkın süredir cezaevinde çile çekiyor. Haklarında somut bir kanıt yok. Yapılmış hatta teşebbüs edilmiş darbe de yok.
Düşünen olmuş mu? Elbette olmuş. Ayrıca bugün bile zihninden Ah şu yönetimi bir ele geçirsek diye geçiren vardır. Muhtemelen yarın da olacaktır.
İlk günden beri anlatmaya çalıştığım şuydu: İktidar muktedir olabilmek için önündeki bütün engelleri kaldırmak, tehdit olarak gördüğü her faktörü yok etmek istiyordu. Asker iktidar için birinci tehdit unsuruydu. Yargı, bürokrasi ve devlet çarkı dışında olan üniversiteler ve medya da iktidarın nihai amacını engelleyebilecek faktörler olarak görülüyordu. İşe en güçlüden başlandı. Askerin komünizmle mücadele döneminden kalma siyasette etkin olma durumu, darbe iddialarına dayanan davalarla, karalama, aşağılama ve itibarsızlaştırma operasyonlarıyla yok edildi. Yargı ve bürokrasi iktidar gücünün kullanılmasıyla tamamen kontrol altına alındı, üniversitelerle medya ise tamamen etkisizleştirildi ve bağlanmış hale getirildi.
Amaç sağlandı, Türkiye iktidarın arzuladığı şekilde yoğruldu. Artık yolun sonuna gelindi. Şimdi bu davaların da bitirilmesi gerekiyor.
Son noktayı büyük olasılıkla eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özköke koydurtuyorlar.
Özkök bütün iddiaların tam ortasındaki ......
Kaynak :
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=470726&Categoryid=4&wid=142
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.