YİNE geldi şehit haberi...
Sayı iki, üç değil.
Sekiz...
Yani?
Tepkinin doğması için yeterli bir sayı...
Tepkiler de beklendiği gibi sökün etmeye başladı:
Çoğunluk her zamanki gibi haykırıyor: Vuralım, kıralım... Tepeleyelim... Yok edelim... Apoyu asalım... Girelim... Füze yağdıralım.
Hükümet yetkililerimiz, önceki hükümetlerin yetkililerinin söyledikleri türkünün aynısını söylüyor: Bıçak, kemik, kararlıyız, lanetliyoruz, operasyon, teröristlerin son çırpınışları, inlerinde vuracağız falan...
İki gün sonra bu tepkiler de dinecek.
Hayat normale dönecek.
Ama çocuklarını şehit veren aileler, onulmaz bir acıyla baş başa kalacak. Onlar için hayat hiçbir zaman normale dönmeyecek.
Yeter artık!
Bu böyle gitmez, gitmemeli.
Maliyeti insan hayatı olan bu 40 yıllık kısırdöngüye son verilmeli.
Ezber bozulmalı...
40 yıldır her şehit haberinde...
Vurulsun, kırılsın, girilsin, bombalansın, asılsın, füze yağdırılsın diye haykıran o koca çoğunluğumuz...
Hayatlarında bir kerecik olsun...
Çözüm bulunsun, barış sağlansın, analar ağlamasın, ocaklara ateş düşmesin demeli, diyebilmeli...
Belki o zaman hükümet yetkilileri bıçak, kemik, kararlılık, lanetleme, ......
Kaynak :
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21158549.asp?yazarid=131
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.