Abdülkadir Selvi
08.08.2012
E-Posta
Minarelerden ezanlar yükselirken, yağmur hafif hafif çiseliyordu. Cenazeyi taşıyacak top aracı her zamanki yerinde duruyor, tören mangası biraz sonra omuzlayacağı tabutu almak için hazır bekliyordu.
Yine bir şehit cenazesinde ve yine Kocatepe Camii'ndeydim.
Kaçıncı şehit cenazesini takip ediyorum bilmiyorum.
Ama ilk kez bir şehit cenazesiyle karşılaşıyormuş gibi, yüreğim yanıyor.
Hep bu musalla taşı burada ve biz yine genç bir fidanların arkasından cenaze namazı kılıyoruz.
Ben bir annenin acısına tanıklık ettim dün.
Yıkılmamak için dağ gibi ayakta duran bir babanın gözyaşlarına.
Şehidimizin, 'Elif'im hakkını helal et' diye son nefesinde aradığı eşinin içindeki yürek yangınını gördüm.
Allah'ım ne büyük acı.
Şehit ailesinin olduğu bölümdeydim.
Namaz kılınmış, sıra helallik alınmaya gelmişti.
Hocaefendi, 'Hakkınızı helal edin' deyince, yıkıldı o anne. Başı hemen yanındaki yaşlı kadının omuzlarına düştü.
Kaynak :
http://www.yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=33521&y=AbdulkadirSelvi
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.