Sevgili okurlar; Türkiyede işler artık iyi gitmiyor. İktidar pek çok konuda denetimi elden kaçırıyor. Ülkemizin çevresinde gelişen kanlı olaylar artık Türkiyeyi daha derinden etkiliyor. Sözde değişim sloganlarıyla Türkiye Cumhuriyetinin felsefesinden kaymış bir Türkiyenin bu sorunlarla başa çıkması giderek daha da olanaksız hale geliyor.
Çok kısa bir özet
Türkiyenin 10 yılda geldiği noktayı saptamak için çok kısa bir özet yapmak istiyorum. Bu özetten sonra geldiğimiz noktayı, dünyanın egemen güçlerinin bize biçtiği rolü ve iktidarın bu rolden hareket ederek Türkiyeyi nereye götürebileceğini irdelemek istiyorum. Bunun nasıl tehlikeli ve sonu olmayan bir yol olduğunu da göstermeyi umuyorum.
Eksen kayması
AKP 2002 yılında halkın beceriksiz, yeteneksiz, çapsız; yolsuzluk ve usulsüzlüklere bulaşmış, kendi içinde kavgalı siyasetçilerden bıkması sonucu bir umut olarak iktidara geldi. Din temelli siyasi bir akımın gömlek değiştirdiğini iddia eden temsilcilerinin önderliğindeki bu parti usta bir manevra ile Türkiyenin eksenini kaydırmaya başladı.
Değişim söylemi
Laik demokratik Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesi ile açık/kapalı kavga hâlindeki bu ekip önceliği, mevcut sistemin nimetlerinden yararlanan, duyarlılığı fazla olmayan, ekonomiyi tek belirleyici olarak kabul eden kesimlerin desteğini almaya verdi. Avrupa Birliği hedef seçilirken, değişim ve demokrasi iktidarın temel sloganı olarak belirlendi.
Devletin ele geçirilmesi
Ancak, zihniyeti nedeniyle hâkim devlet anlayışının kendisini dışlayacağından ve hatta ......
Kaynak :
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=473252&Categoryid=4&wid=142
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.