Bu patlama da neyin nesi? |
|
Tweetle |
|
Afyonkarahisar'da askerî mühimmat deposundaki patlamada 25 askerimizin şehit olması, acıları katmerleştirdi. Terör saldırılarına verdiğimiz şehitlerin ardından bu olay, ister istemez bir kazadan çok, terörü akla getirdi. Endişeleri artırdı. Şüpheler koyulaştı. Terörün ardındaki ülkelerin istihbarat örgütlerini, Suriye'yi, ajanlarıyla içimize elini atan İran'ı hatırlattı. Türkiye'nin topyekûn bir saldırı karşısında olduğu apaçık. Bir düğmeye basıldığı besbelli. Gücümüz test ediliyor. Bünyemizin sağlamlığı test ediliyor. Büyüyen, güçlenen, istikrar içinde kalkınan Türkiye'nin önünü kesmek isteyenler bir şer şebekesi oluşturdular. Mesele sadece AK Parti iktidarından kurtulmak değil. Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrarına kastediliyor. Hele sivil bir anayasa ile toplumsal bir mutabakat sağlanması, demokratikleşmenin hukuki bir zemine oturması Türkiye'nin düşmanlarını çok rahatsız ediyor. Çok açık ki bir Türk-Kürt çatışması için millet olarak ağır bir tahrik ile karşı karşıyayız. PKK-BDP-KCK çizgisi demokrasi içinde bir çözüm adına bütün köprüleri attı. Onlara kim cesaret, söz, gaz verdiyse, onları kim ayrı bir devlet kuracaklarına, Öcalan'ı devlet başkanı yapacaklarına inandırdıysa, artık gözleri hiçbir şey görmüyor. Değilse, siyasi çözüm istediğini söyleyenler, dağ yollarında şımararak eli kanlı canilerin sırtını sıvazlamaya cüret edebilir mi? Topyekûn saldırı karşısında üç şeyi başarmak zorundayız: Provokasyonlar, tahrikler, saldırılar ne kadar ağır olursa ...... Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1038 Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız. |
|
|
|
|
|
Bu köşenin diğer yazıları;
* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır. |