AK Parti, yeniden |
|
Tweetle |
|
Önümüzde şöyle bir siyasî tablo var: Mevcut durumda CHP henüz merkezî iktidara yakın görünmüyor. MHP'nin iktidar için "gelişme dinamiği" yok, ancak seçimlerde umulmadık bir sürpriz yapabilir, biraz sonra buna döneceğiz. BDP'nin ise iktidar gündeminde değil. Sevelim sevmeyelim R. Tayyip Erdoğan'ın başında olduğu AK Parti, ülkenin geneline şemsiye açma potansiyeline sahip tek seçenektir. İç ve dış birtakım çevrelerin AK Parti'yi iktidardan etmek için çeşitli taktikler izledikleri sır değil. Kürt ve Suriye konusu bunlar arasındadır. Diğeri yakın tarihimizde ilk defa cemaatlerin destek verdiği bir siyasî hareketin toplumsal desteğini kesme taktiği oldu. Cemaatlerle AK Parti arasında sürecek bir kutuplaşma siyaseti bundan önceki gibi "bürokratik merkez"in dar dolaşımına hapseder. AP ve DYP'den ANAP ve CHP'den biliyoruz ki, böylesi bir dolaşımda bir veya birkaç dönem iktidar olan partiler merkezdeki çekirdeğin oyuncağı haline gelir, sonra da sahneden silinip giderler. Eğer önümüzdeki tek seçenek hâlâ AK Parti ise ortada sorunlar olduğunu da görmezlikten gelemeyiz. 2002'den 2011'e girdiği her yerel ve merkezî seçimi oyunu artırarak kazanan AK Parti'de şu sorunlar öne çıkmaktadır: 1) İktidarda olmanın rehaveti yorgunluğa, bir tür bezginliğe dönüşmüştür. Merkezi elinde tutan küçük bir zümre, partinin toplumsal ve politik aklı ile toplum ve kendi sahici seçmeni arasında duvarlar örmekte, bu da partiyi bir tür nevrotik tutumlara sevk etmektedir. Erdoğan'ın tüzük değişikliği yapmayacağını söylemesi yerinde bir karardır, çünkü oluşmuş 'siyasi derebeylikleri' sona erdirip gençlerin ve yeni simaların başka şekilde ...... Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1025 Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız. |
|
|
|
|
|
Bu köşenin diğer yazıları;
* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır. |