İslam'a hakaret, Müslümanlara tuzak |
|
Tweetle |
|
Amerika'da İslam'a ve İslam Peygamber'ine hakaretler içeren film dolayısıyla İslam dünyası ayakta. Neredeyse her ülkede protesto gösterileri yapılıyor. Müslümanlar bu densizliğe karşı tepki gösteriyorlar, tabii ki yerden göğe kadar hakları var. Bunun bir provokasyon olduğu açık. Nitekim Kıpti, Yahudi, Amerikan Evanjelist, Neocon yapımı olan bu müptezelliği sergileyen densiz adam, bu işi bilerek, planlayarak -provokasyon olacağını düşünerek- yaptığını itiraf etmiştir. Her ne niyet ve amaçla olursa olsun, Müslümanların, dinlerinin amentüsüne yapılan hakaretlere suskun kalamamaları onların "fanatik, aşırı alıngan, kolayca provokasyona gelen naif kişiliklere sahip oldukları" anlamına gelmez, tepkilerini göstermek zorundadırlar. Ancak tepki verirken, bu işte herhangi bir dahli olmayan insanları hedef almak, ülkelerin elçiliklerine saldırılar düzenlemek de doğru değildir. Libya-Bingazi'de Amerikan büyükelçisi ve üç personelinin bu film dolayısıyla öldürülmeleri haklı, mazur veya meşru gösterilemez. Tepki ne kadar meşru ise, Bingazi'de dört Amerikalının öldürülmesi de gayri meşrudur. Cana ve mala zarar vermeden Efendimiz (sas)'e yapılan hakarete tepki vermek bir haktır; "o bizim canımızdan, çoluk çocuğumuzdan da daha değerlidir", ancak tepkilerin makul çerçevede tutulması için -ki bundan sonra bu tür provokasyonlar artarak sürecektir- aklı başında tedbirler düşünmemiz icap eder. Başbakan R. Tayyip Erdoğan son derece makul, herkesin içini rahatlatan bir konuşma yapmıştır. Amerikan elçisine ve çalışanlara yapılan haksız saldırıyı açıklıkla kınadıktan, bu olayın bir provokasyon olduğu hususunun altını çizdikten sonra şunları demiştir: "İslam'ın yüce değerlerine ve Hz. Peygamber'e hakaret, ...... Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1025 Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız. |
|
|
|
|
|
Bu köşenin diğer yazıları;
* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır. |