Bir başka açıdan 28 Şubat... |
|
Tweetle |
|
28 Şubat deyip duruyoruz. Bugünkü gençler için bir özet gerekiyor. 1990'a gelindiğinde, 12 Eylül darbesinin üzerinden on yıl geçtiği halde cuntacılar hâlâ darbe yapamamıştı. Gelenek, on yılda bir darbe ile Meclis'e, hükümete el koymaktı. Evet, on yıl geçmiş ama darbe yapılamıyordu. İhtiyaç belliydi. Her darbeden önce bir kaos ortamı hazırlanıyor, darbe zemini oluşturuluyordu. Bu defa terör ve irtica tehdidi, birlikte gündeme getirilecekti. 12 Eylül'den sonra kontrole alınan PKK marifetiyle 1990'ların başında terör azdırıldı. Buradan yılların biriktirdiği Kürt Meselesi alevlendi. Bir Türk-Kürt iç savaşı tehlikesi; komşu ülkelerin ve Türkiye'nin büyümesinden rahatsız olan güçlerin yakın ilgi alanına girdi. Asker içinde tehlikenin farkında olan, cuntacılardan uzak duran insanlar vardı. Bunlar Kürt Meselesi'nin barış yoluyla, kardeşlik esasıyla çözümünden yanaydılar. 1991-1995 arasındaki şüpheli subay ve general ölümlerini bir de bu açıdan değerlendirmeli. Söz konusu ölümlerin arasında şunlar var: Jandarma Korgeneral Hulusi Sayın, devletin Kürt politikasını sert bir dille eleştiren komutanların başında geliyordu. 30 Ocak 1991 tarihinde kurşunlanarak öldürüldü, suikastı taşeron terör örgütü Dev-Sol üstlendi. PKK'yla mücadele konusunda dönemin yöneticileriyle ters düştüğü bilinen Jandarma Korgeneral İsmail Selen, emekli olduktan sonra, 23 Mayıs 1991'de öldürüldü. En önemlisi, Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis,17 Şubat 1993'te, şüpheli bir uçak kazasında hayatını kaybetti. Sonraki aylarda, kendisiyle birlikte ...... Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1038 Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız. |
|
Bu köşenin ters köşe yazıları; ya 28 şubat olmasaydı..Baran aşık |
|
|
|
Bu köşenin diğer yazıları;
* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır. |