Adaletli Yargıç
''Şimdi hükümet, AİHM'ye gitmeden önce bu itirazların inceleneceği ve süzgeç görevi yapacak bir komisyon kurmaya hazırlanıyor. Böylece, Türkiye'nin AİHM'de sürekli mahkûm olmasının da önü kesilecek.''
Türkiye'nin bir komisyon kurarak AİHM'de sürekli mahkûm olmasının da önünün kesilebileceği
oldukça naif bir kişiliğin düşüncesi olmalıdır, diye düşünürüm. Ancak bu düşünce sahibi Sayın Yazar olunca biraz durmak lazım.
Sayın Yazar'ın bu komisyonun kurulmuş olmasından ziyade, ne tür kişiliklerden kurulacağının önemli olduğunu bilmediğini düşünmek en azından benim için saflık olur herhalde.
O halde böyle bir komisyon;
1-Adaletli olamazsa,
2-AİHM kararlarını iyi takip edip yorumlamaz ve uygulamazsa,
3-Peşinen devlet savunuculuğunu bırakıp bireysel hakların önemine inanmış kişilerden oluşmazsa,
Türkiye AİHM'de sürekli değil; fasılalı olarak mahkum olacaktır.
Sonuç olarak komisyonun varlığı değil niteliği önemlidir. Bu komisyon üyeleri nereden, nasıl seçilir bilemiyorum.Malzeme malum, umarım yine adam kayıracağız diye adaletten şaşmayız.
Herkes bilir biz yokuşa sürmek istediğimiz işleri genelde ''Komisyon'' a sevk ederiz.
Aslında, AİHM kararlarına ters kararlar verip Türkiye'nin AİHM'den ceza almasına sebep olan kişileri yargı sistemimizde tepelere getirenlerin utanması gerekmez mi?
Şimdilerde Türkiye'nin ceza almasına neden olan kararları verenlerin sicilleri olumsuz etkilenecekmiş. HSYK terfilerde bunları kriterleri arasına alacakmış.Bırakalım bunları kanunlarımızla tanınan şu RÜCU sistemini ortadan kaldıran/kaldırmaya çalışan kim?
Millet adına, güya karar veren veya verilmesine neden olanları milletten ayırarak onların yanlış kararları sonucu, devlete gelen cezaların rücu edilmesini engelleyen ve onları yanlış karalar verdiklerinde dokunulmaz kılmaya çalışan kim?
Bakın nereden nereye geldik. Hani nerede adalet?
Anasayfa
