Bu mu şimdi gazetecilik? En uçuk, en korku verici, en spekülatif iddiaları, dedikoduları, "sır bilgiler"miş gibi, sadece kendileri biliyormuş gibi, doğru ve güvenilir kaynaklarmış gibi, kamuoyunun umutlarını yok edecek şekilde vermek mi?
Üç kuruşluk itibarı olmayan insanların kişisel değerlendirmelerini, "zan"larını istihbarat bilgileri gibi pazarlamak mı? Bir "istihbarat şirketi"ne para karşılığı kanaat satanların cümlelerini Türkiye'nin kaderi gibi sunmak mı?
Bu kişilerin şirketlerine gönderdikleri mesajları, istihbarat oyunlarını muteber kabul edip bu ülkenin Başbakanı hakkında kafaları karıştırmak, bu ülkeyi yönetenler hakkında şaibeler oluşturmak, kamuoyunda heyecan dalgasına yol açmak, endişeleri beslemek mi?
Sansasyon ......
Kaynak :
http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=31393&y=IbrahimKaragul
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.