Abdülkadir Selvi
07.03.2012
E-Posta
Bedenim Meclis'te ama aklım Uludere'deydi. Başbakan Erdoğan'ı dinliyordum ama bir yandan da Emine hanımın nasıl karşılandığını öğrenmeye çalışıyordum.
Başbakan'ın konuşmalarını not alıyordum ama beri taraftan da Ortasu'daki anaların Emine hanımla neler paylaştıklarını, onun neler söylediğini merak ediyordum.
Onlar 34 evladını kaybetmiş, acılı anneler olsalar da, Emine hanımı sıcak bir şekilde karşılayacaklarından ve bağırlarına basacaklarından şüphem yoktu.
Yemediklerini yedireceklerinden, ikramda bulunmak için seferber olacaklarından, gözyaşlarını içlerine gömüp, misafirlerini en iyi şekilde ağırlayacaklarından ise zerre kadar kuşku duymuyordum.
Çünkü orası Şırnak'ın Ortasu ya da Aydın'ın, Sinop'un bir köyü de olsa, kendisine yüreğini açıp gelene kalbinin kapılarını sonuna kadar açacaklarından en ufak bir endişem yoktu.
Yeter ki siz onların gözyaşlarına gözyaşlarınızı katın, yeter ki siz onların acılarını yüreğinizde hissedin.
Onlar da yüreğine taş basar, acısını ......
Kaynak :
http://www.yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=31398&y=AbdulkadirSelvi
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.