Sevgili okurlar; sizlere iki gün medyanın en azından benim de tanık olduğum önemli bir döneminin ne olduğunu anlatmaya çalıştım. Son 10 yıldır ise bambaşka bir gerçekle, AKP iktidarı ve medyasıyla karşı karşıyayız. Bugün de onu anlatacağım.
Medyayı kimse sevmez
Siyasetçiler, hükümetler, bürokrasi, askerler, iş dünyası, sanat çevreleri ve toplumun tümü medyasız yapamaz ama, hiçbiri de medyayı sevmez. Daha doğrusu herkes medya yanındaysa hoşnuttur, eleştiri geldiği an en büyük düşman medyadır.
Hep baskı gördü
Medya, bizde ve dünyada en çok da iktidarlar tarafından sevilmez. Çünkü medyanın temel görevi iktidarları eleştirmek, kamuoyu adına iktidarları denetlemek ve yanlışları ortaya koymaktır. Bu nedenle iktidarlar medyayı hep baskı altında tutmak ister.
Önceki dönemler
AKPye kadar iktidarlar başları sıkıştıkça medyaya baskı yapmanın türlü çeşitli yollarını denediler. Örneğin Özal medyayı ekonomik olarak sıkıştırmak isterdi. Bir sabah kalkardık, kâğıdın KDVsi olmuş yüzde 18. Gazeteler ne yapacağını şaşırırdı.
Hınç yasaları
Ekonomik sıkıştırmanın ötesinde iktidarlar yasama gücünü kullanmayı da pek çok kere denediler. Siyasetçi öfkelendiğinde adeta hınç yasası çıkarır gibi basın veya RTÜK yasaları yaptı. Yasalar öfkeyle çıkarıldığı için ......
Kaynak :
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=435214&Categoryid=4&wid=142
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.