Ne ekersen onu biçersin (1) |
|
Tweetle |
|
Hükümetin 12 yıllık zorunlu eğitimle ilgili gündeme getirdiği kanun teklifi bir reform mu? Kestirmeden cevap vereyim: Hayır! Esasında "yeni ve sivil bir anayasa"nın gündemde olduğu bir dönemde, eğitimle ilgili yasal düzenlemenin kendisi garip. Önce anayasa, sonra yasa değişikliği olmalıydı. Muhalefet partileri ve düzenlemeyi hedef tahtasına koyanlar konunun özüyle ilgili dikkate değer bir şey söylemediler. Herkes geleneksel pozisyonunu korudu. İki argüman öne çıktı: Biri "AK Parti hükümeti 28 Şubat'ın rövanşını almak istiyor, bu amaçla imam hatiplerin önünü açıyor"; diğeri "kız çocuklarını eve hapsetmek istiyor." Meslek seçimiyle ilgili konular gündeme geldi, ama yeterince tartışılmadı. Sorun, polemiklerin ötesinde; eğitimin kendisinde, felsefesi, işlemden geçirdiği insan modeli, topluma maliyeti ve giderek bize nasıl bir dünya sunduğu konusunda düğümleniyor. Bu konuları sırayla ele almaya çalışacağız. Bir durum tespiti yapalım: Bugün her aile çocuğunu mümkün oranda daha yüksek kademelerde okutmaya çalışıyorsa da, bu çabaya paralel bilinçli aileler, "eğitim, okul ve üniversite" yoluyla elde etmeyi umduğu "fayda"dan önce "zarar"dan da korumanın çarelerini arıyor. Birçok aile için okul, araba hükmündedir. Kimsenin trafik kurallarına uymadığı bir şehirde arabada aranan ilk özellik -güvenlik kaygısıyla- dayanıklı kasadır. Arabanın kasası dayanıklı, teknik donanımı iyi ise, hiç değilse orta şiddette bir kaza olsa hasar ölümcül olmaz. Bugün çocuklarımızı okul sürecinde maruz ...... Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1025 Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız. |
|
Bu köşenin ters köşe yazıları; Yozlaşma..kerim korateş |
|
|
|
Bu köşenin diğer yazıları;
* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır. |