Okul bizi niye eğitiyor? |
|
Tweetle |
|
Eğitim sisteminin içinde bulunduğu acıklı durumla ilgili yazılarımıza devam ediyoruz. 10 ve 12 Mart tarihli yazılarda sistemin dışa vuran yıkıcı etkileri üzerinde durmuş ve "eğitim tarlası"na ektiğimiz tohumların bundan başka ürün veremeyeceğini belirtmiştik. Konuya iki ana başlık altında devam edeceğiz: Biri "enstrümanlar", diğeri "eğitimin felsefesi". Bunu en iyi ifade eden "Kem alâtla kemalât olmaz." sözüdür. "Usûl esasa takaddüm eder" hükmünü pekiştirici mahiyette olan bu sözün işaret ettiği hikmete göre, hedefinizde "ahlakî erdem ve olgunluk (kemâl)" varsa, bu "güzel hedef"e "kötü yol ve araçlar"ı kullanarak varamazsınız. Eğitimde kullanılan yöntem ve araçlar (alât) kötü olduğu gibi, hedefi de yanlıştır, zaten hedefinde ahlakî olgunluk (kemalât) yoktur. Sakin bir zeminde bu konuyu ele almaya çalışalım. Önce anahtar terimleri hangi anlamda kullandığımızı belirtmemiz lazım. Yol-yöntem ve araçlardan (alât) kastımız "okul, öğretmen ve müfredat"tır; hedeften kastımız ise çocukları eğip büken ve "eğitim" adı verilen özel bir işlemden geçiren sistemin nasıl bir insan modeli öngördüğü konusudur. Sistemin merkezinde "okul" bulunmaktadır. Okul gayri şahsî olup geleneksel medreseden farklıdır. Aydınlanma'nın ürünüdür. Fransız İhtilali'nden önce "dini dışarı çıkarmaya" çalışan yeni sınıfın Kilise ile giriştiği büyük mücadelede "bilginin üretimi, aktarımı ve otorite" üzerinde patlak veren kavga sürecinde modern kimliğini ve işlevini kazanmıştır. Kilise'ye göre bilgi tekeli kendisine aitti, bilginin kaynağı İncil ve dindi, bilgiyi aktarma görevi kendi uhdesinde bulunmalı, bilginin elde edilmesinde ...... Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1025 Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız. |
|
Bu köşenin ters köşe yazıları; Okul Medrese,eğitim,öğretim..Mukaddes Tangör Buraya kadar tamam, Kilisenin okul /rekabeti ile, medrese/okul rekabeti aynı şey değil,medrese ,dergah,tekke,zaviye iman kültürü anlamında farklı boyutlarda tedris ocakları olsa da, sonuçta buralardan yetişenlerin Dünya tasavvurları tek tip ve İslami hassasiyetler üzerinden şekillenir. Sosyal anlamda bir çoğulculuk düşüncesi söz konusu değildir,böyle olması da doğrudur,ihdas gayeleri bu doğrultuda tasavvur edilmiş ve zaman içinde kendi geleneklerini tahkim etmiş ve zenginleştirmişlerdir. Okul,çoğulculuk üzerinden tasarlanmış bir eğitim aracıdır. Yurttaşlık ortak paydasında sosyalleşme ve bu yolla bilgi edinmeyi amaçlar,eğitim veren okul ile öğrenim verdiği iddia edilen medrese v.d arasındaki fark budur, bütün içtimai ahlak bilgisini medrese öğrenimi üzerinden transfer etmek,aileyi işlevsiz kılar, Bulaç, eğitimin tarifinde verdiği örnek ile büyük yanılgı içinde, hayvanlar eğitilmez, ehlileştirilirler, doğalarındaki,insanla ortak yaşamı engelleyecek gen reaksiyonları ehlileştirilme üzerinden sağlanır. Embesil diye bir katagori yoktur,farklı nedenlerle,farklı süreçlerde,farklı öğrenme kabiliyetinde çocuklar ve bireyler vardır, böyle bir katagorize etme insanın fıtratında olması gereken insana saygı yükümlülüğüne karşı bir yanlış tanımlamadır,iman hassasiyeti ile bağdaşmaz, İnsan,eşrefül mahlukattır. Ve içindeki cevheri bulmakta bir iman işidir,embesil diye bir kenara atmak,insandan vazgeçmek anlamına gelir,kimsenin haddi olmamalıdır, yaratılanı yaradandan ötürü sevmek,hepsini aynı gözle görmek ve içindeki cevhere inanmakla olur, çaba ister,zordur,meyvası ilahidir.... |
|
|
|
Bu köşenin diğer yazıları;
* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır. |