1930-40lı yıllarda fırtına gibi esen gazeteci Hikmet Feridun Es, eskinin meşhur şairlerinin, yazarlarının, mütefekkirlerinin, bilim insanlarının özel hayatına merak sarması açısından bir tür erken dönem magazincisidir.
Yazıya her konunun girebileceği anlayışıyla hareket etmesi açısından dönemin Hıncal Uluçudur. Onun 'Tanımadığımız Meşhurlar' adlı kitabını okuyorum bugünlerde. Hikmet Feridun Esin keyifli anlatımının, sonsuz merakının, sinir bozucu detaycılığının meftunu olmuş durumdayım. Bu pazar o kitaptan birkaç portreyi derledim sizler için
İflah olmaz bir kedisever
HÜSEYİN RAHMİ
* 80 yaşında son nefesini verirken Kedilerimi iyi doyurunuz dedi, son sözü bu oldu. Kedilerinin adları: Sarı, Hüsnü, Nazlı...
* Hiç evlenmedi.
* 100 tane eldiveni vardı. Sokakta eldivensiz görülmedi. 'Aşırı şıklık' merakından değildi eldiven düşkünlüğü... Mikrop korkusundandı. Sokakta hiçbir yeri katiyen çıplak elle tutmazdı. Çıplak elle dolaşanlara çok şaşırır, bu durum için Manasız bir cesaret yorumunu yapardı.
* Örgü örmesini bilirdi. Hem de şişle ......
Kaynak :
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20150918.asp?yazarid=131
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.