Çiğdem Kayalı
Yazar mensubiyet hassasiyeti ile yazmış,müslümanlar ve demokrasi birbirini dışlamaz derken,hangi müslümanlıktan bahsettiğini de ortaya koyuyor,iktidardaki müslümanlar ve onlara oy verenler,gerideki kitle,aynı dünya ve inanç düzleminde değil,herkes müslüman ,ama anlayışlar farklı,Akçam,eski silahlı eylemci,zaman,evrim,devrim ve değişim üzerine pratiği,yazarınkinden ve iktidar mensuplarınkinden farklı..
Başladıkları zaman,halkların kardeşliği üzerinden kendi ütopyalarını bir demokrasi düşünce sistemine oturtmak istediler, tutmadı, kürt halkının ezilmişliğini kendilerine siyasi propaganda malzemesi yapan örgütün savrulduğu yerden bir demokratik dönüşümün mümkün olmadığını itiraf etmiş.
Bu sefer de demokratikleşmenin, müslümanlar üzerinden gerçekleşeceğini ileri sürmüş, eski silahlı mücadele arkadaşlarından vazgeçmiş, yeni iktidar guruplarına görev tevdiinde bulunuyor,
beyler.
Türkiye 1950 yılından bu yana sandık oylamaları ile iktidar değiştiriyor, 1983 seçimlerinde , ihtilalcilerin tehditlerine( MDP ve General Sunalp'e oy verin) bile pabuç bırakmadı, eski MSP'li Özal'ı tek başına iktidara getirdi, siz kimin pataryalığında (kılavuzluğunda) kimin demokratikleşmesinden bahsediyorsunuz? Türk milleti 60 yıldır demokrasi dersleri veriyor,
bilmeyenler de,ilk defa memleketime demokrasi geliyor zannedecek!!!