Polemik minderine gelmeyeceğim... |
|
Tweetle |
|
Hürriyet Gazetesi'nin iki yazarı beni polemik minderine çağırıyor. Ahmet Hakan, "Sayın Hüseyin Gülerce" diyerek açık mektup yazıyor. Ertuğrul Özkök yazısına, "Hüseyin Bey sizce bunu kim söyledi?" başlığını atıyor. İki arkadaşla da polemiğe girmeyeceğim. Mücadeleyi sevdiğim halde, polemiğin kralını yapacağıma inandığım halde yapmayacağım. Yeniden Milli Mücadele dergisinde yazdığım yıllardaki Hüseyin Gülerce olsam, atılan bu pasları anında değerlendirir, kalemimi kılıç gibi kullanır, hislerime yenik düşer ve rövanşist duygularla ne çizikler atardım. İnanıyorum, çoklarının da gazını alırdım... Fakat yapmayacağım. Çünkü değiştim. Yaşım da 62 oldu. Artık prensip kararım var, şahıslarla uğraşmayacağım. Yumruk atana bile karşılık vermeyeceğim. Şahsıma yapılmış yüzlerce küfrü yayınlayan Oda TV'cilere bile bir şey demeyeceğim artık. Sövene dilsiz, dövene elsiz gerek. Öyle ya, yumruk atanın kolu da havayı döve döve bir süre sonra yorulacaktır. Ben nasihati aldım: Sabret, affet, hakkını helal et, geç git... İşine bak; gönülleri fethe çalış. Allah ile insanlar arasındaki engelleri kaldırmakla uğraş. Bak sahabe efendilerimiz Orta Asya'ya gitmişler, gönülleri fethetmişler, orada hâlâ varız. Ama İspanya'ya kuvvet yoluyla gitmişiz, şimdi orada yokuz... Nefsime ağır da gelse, herkesin konumuna saygılı olmada kararlıyım. Evet, kararlıyım, ısrarlıyım: Herkes kendisine yakışanı yapar deyip, üslubumu namus bileceğim. Amma, milletin hukukunun çiğnenmesi, mazlumlara gadredilmesi karşısında, binlerce faili meçhul cinayet işleyen zalimlerin pervasızlığı ...... Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1038 Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız. |
|
|
|
|
|
Bu köşenin diğer yazıları;
* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır. |