Kürt sorununda yeni strateji ya da Devletin Yeni Kürt Planı diye birbirinden farklı gazetelerin Ankara temsilcileri üzerinden servise sokulanın, Türkiyeye gereksiz bir zaman ve maalesef yeni can ve kan kaybından öteye bir şansı yoktur. Olamaz.
Zaten siyasi karakterdeki bir soruna çözüm yönünde, dünyanın neresinde güvenlik öncelikli bir politika benimsenmişse, sonuç, daha az güvenlik, daha fazla can ve kan kaybı olmuştur.
Ve, tabii, sorunun çözümü açısından koca bir zaman kaybı. Sorunun tarihçesi, bir bakıma sürekli yitirilmiş fırsatlar tarihi sayılabilir.
Bu sefer farklı olacağına inanmamız istenen bir strateji var. Bu yeni stratejinin özünü sivil siyaset alanı ve doğrudan vatandaşı muhatap almak oluşturuyormuş. Yani, hükümet, İmralı veya Kandilin dayatmalarını değil, doğrudan vatandaşın talep ve ihtiyaçlarını esas alacakmış.
Laf salatası. Bu cümleleri bugüne dek kaç kez dinlediğinizi kendinize bir sorun.
Bu arada, BDPye de bir paye verilebileceği gözüküyor. Sorunun tartışılacağı ve çözüm aranacağı zemin TBMM yani meşru sivil siyaset alanı olacağı için BDPye de çözüm arayışında bir rol var. Hatta doğrudan muhatap bile ......
Kaynak :
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20193564.asp?yazarid=215
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.