Selahattin Duman
24.03.2012
E-Posta
Baharın geldiğine dair alametlerden biri de estetik cerrahlarının kapısında oluşan kadın kuyruğudur.. Isınan hava doğayı nasıl tetiklerse, bütün kış estetik fikriyle yatıp kalkan kadını de öyle tetikler.. Bu yola giren kadını kimse döndüremez..
Cemreleri takip eden, kışı resmen bitiren berd-ül-acûz günlerini atlattık..
Atlattığımız günler kocakarı soğukları diye de bilinen kışın sonunu tarif ediyordu..
Nevruzu da gördük.. Hatta yurdun dört bir yerinde yirmiye yakın ölü vererek kutladık.. Coşkumuza sağlık..
Fazladan Seyrek bıyıklı asabi şahsiyetten.. bir de Nevruz fırçası yedik.. Tatlı üzerine kahve gibi geldi..
Bundan sonrası rûz-ı Hızır.. İlkbahar ve yaz aylarını içine alır ki eskiye dair mevsim dilimlerindendir..
O biter.. Sonbahar ve kışı içine alan rûz-ı kasım adındaki öteki dilim başlar.. Bu böyle sürüp gider..
***
Rûz-ı Hızır günlerinin başlaması doğada başka türden değişime yol açar.. Sosyal hayatta başka..
Doğanınki kendinin tekrarıdır..
Her şey uykudan uyanıp, canlanır.. Ağaçlar yeşerir.. Çiçekler tomurcuk verir.. Denizler ısınmaya başlar.. Hayvan kısmı üreme ve beslenme düzenini yeniler..
Bir ......
Kaynak :
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=438742&Categoryid=4&wid=1
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.