Abdülkadir Selvi
26.03.2012
E-Posta
Karl Marks'ın Kapital'i yazdığı binanın önündeki meydan cıvıl cıvıl... Soğuk kış günlerinin ardından çıkan güneş insanın içini ısıtıyor.
Güneşin tadını çıkarmak isteyen Brükselliler ise kendilerini meydanlara, parklara ve sokaklara atmışlar.
Belçika'nın başkentini ilk kez bu kadar canlı görüyorum.
Bir gün önce bulunduğumuz Viyana'da da aynı sıcak hava ve canlı hayat vardı.
Marks'ın her sabah büyük bir zevkle çayını yudumlayarak penceresinden baktığı meydanda gençler uzanmış, güneşin tadını çıkarıyorlardı.
"İşte Karl Marks'ın ölümü. İşte kapitalizmin zaferi" filan gibi aklımın ermediği şeyler söylemedim elbette ki.
Sadece o sırada Suriye'deki çatışmalarda 60 kişi öldü haberine takıldım. İslam dünyasının güneşi ne zaman doğacak diye düşünmedim değil.
Abdullah Cevdet gibi Doğu ve İslam kompleksinin ürünü yaklaşımlara zerrelerim adedince isyan ederim.
Osmanlı'nın parçalandığı fetret döneminde dahi, "Ümitvar olunuz. Şu İstikbal inkilabatı içinde en gür seda İslam'ın sedası olacaktır" diyen Bediüzzaman'ı esas alırım.
Dışişleri ......
Kaynak :
http://www.yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=31676&y=AbdulkadirSelvi
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.