
Hasan Korucu
Tabii ki siyasetçiler de,yazarlar da,yorumcular da insani hasletleri gereği duygusal veya subjektif tavırlar içinde olabilirler..
İktidarların her zaman icraatlarını destekleyen yorumları yazıları önemsedikleri de bir gerçek,burada esas tehlike, amiyane tabiri ile, "kraldan çok kralcı" olmaktan kaynaklanıyor.. Bugün mebzul miktarda örneklerini gördüğümüz bu tutum ,hafif rövanşizmden kaynaklanıyor olabilir,ama zaman içinde bir dengeye oturması da gerekiyor,Her türlü insan eyleminde "taç giyen baş akıllanır" düsturu üzerinden ,davranış üretmek gereği vardır..Aksi davranışlar,kaba ,itici ve "iktidar zehirlenmesi" ifadesi olur ki, kimse bu durumda olmayı kabul etmez...
Mesut Yılmaz'ın yazara,müstear adla yazdığı yazılarına gönderme yaparak,müstear adı kimliğine selam söyleyerek eleştiri yapması,hem iki kimliği ile de yazarı okuduğunu,hem de eleştirel görüşleri olduğunu gösterir ki,hem ironi taşıması hem de ilgisini göstermesi bakımından,gazeteci,siyasetçi ilişkisinde seviyeli bir tartışma olarak not edilmelidir...