SEVGİLİ okuyucularım, bir zamanlar adı Merve Kavakçı olan bir kadın vardı. Bu kadın 1999 seçimlerinde Fazilet Partisi’nden milletvekili seçildi ve türbanlıydı. Yemin töreni günü Meclis’e o kıyafetiyle gelip kürsüye çıkmaya kalkıştı. Yanında, aynı partiden seçilen Nazlı Ilıcak ablası vardı, onun korumasına girmişti.
O gün Mecliste büyük olaylar çıktı. Merve’ye yemin ettirmediler. Ecevit kürsüye çıkıp “Burası devlete meydan okunacak yer değildir” diye haykırdı… Kadın kös kös gitti, bir daha da oraya adım atamadı.
Ancak işin tuzu biberi bir süre sonra ortaya çıktı.
Merve pek çok konuda yalan söylüyordu. Yalanları ve gizledikleri ortaya çıkınca, kadının milletvekilliği iptal edildi…
Çünkü onun ABD vatandaşı olduğu belgelenmişti. Vatandaş olurken ABD makamları önünde ABD’ye bağlılık yemini etmişti. İşte o yemin:
“Burada, önünüzde, şimdiye kadar tabiiyetinde (uyruğunda) bulunduğum her türlü devlet tabiiyeti (uyruğu) ve egemenliğini reddettiğime, bundan böyle ABD anayasasını ve yasalarını iç ve dış düşmanlara karşı savunacağıma, ABD’ye BAĞLILIK VE SADAKAT göstereceğime, kanunun gerektirdiği hallerde ABD ordusuna hizmet vereceğime, gerektiğinde sivil yönetim altında ulusal önemi olan işlerde çalışacağıma ve bu yükümlülükleri özgür bir şekilde samimi olarak üstleneceğime yemin ederim. Tanrı yardımcım olsun.”
Bu yemini eden kadın milletvekili kalsaydı. Meclis çatısı altında acaba kime çalışacak, hangi ülkeye hizmet verecekti?
Kaynak :
http://www.ilk-kursun.com/haber/99904
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.