Kendi aramızda |
|
Tweetle |
|
Bu, Osmanlıdan beri böyle, bir yandan gelişmiş dünyanın bir parçası olmak istiyoruz, bir yandan da o dünyanın ölçülerini kabul etmek istemiyoruz. Daha doğrusu, istemeyen biz değiliz, ülkeyi yönetenler o ölçülere uymak istemiyorlar. Çünkü, gelişmiş dünya taa Magna Cartadan bu yana yöneticilerin keyfiliğini engelleyecek düzenlemeler getiriyor. Bizim yöneticiler ise keyfilik bağımlısı, keyiflerine göre hareket edemeyecekleri sınırlamalarla, hakla, hukukla karşılaştıklarında elleri titremeye, nöbetler geçirmeye başlıyorlar. Osmanlı bitti ama padişahlık hiç bitmedi. Atatürk de aynı şeyi istiyordu, İsmet Paşa da, daha ...... Kaynak : http://www.taraf.com.tr/ahmet-altan/makale-kendi-aramizda.htm Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız. |
|
Bu köşenin ters köşe yazıları; A.BCemile Tanyeri Hangi patalojilere karşı, Padişahlık,Atatürk,İnönü. Askerler, özetle iktidarı yöneten etkiliyen unsurlar.. Magna Carta kralın yetkilerinin bir kısmını törpülemiş,kabul edildiği yıl 1215..Osmanlıda padişah yetkilerine karşı inceltme hareketinin senede bağlanması 1808 sened-i ittifak ile.. Atatürk 1923 yılında saltanatı lağvettikten sonra Cumhuriyet kurmuş,1926 da İsviçre den ,dönemin en ileri sivil düzenlemesi olan Medeni Kanunun iktibasını sağlamış, kadın erkek kanun önünde eşit muamele görmeli ve toplum bu eşitlik ilkesi üzerinden şekillenmeli demiş,İnönü de 1946 yılından itibaren çok partili Demokrasiye geçiş hazırlıklarını yapmış ve 1950 yılındaki genel seçimle iktidarı devretmiş.. AKP'nin iktidara gelmesinden önceki yıl,dönemin koalisyon hükümeti, teknik olarak devlet hazinesi ve mali sistemi dünya normlarına uygun hale getirecek düzenlemeleri yapmış ve A.B müktesabatı ile ilgili uyum yasaları ve gerektirdiği Anayasal değişiklikleri tamamlamış,hala , Altan ve onun gibiler arkasından küfrediyor.. Bu iktidar dönemine gelince,A.B çipasını kendi siyasetine göre kullanmış ve Kıbrıs(Annan Planıını hatırlayınız) ve diğer bazı konularda kalın kazıkları yiyince alargaya almış...Sosyo Ekonomik politilalarda iyileştirmeler sağlamış, A.B'nin baba devletleri ekonomik olarak batma noktasında kurtarılmayı beklerken,Gemiyi su üstünde tutmuş. Kürt açılımı ile, iyi niyetle yeni bir siyaset geiştirmeye çalışmış, yol kazasına uğramış.. Sonuç olarak,hamleler her devitde ileriye doğru yapılmaya çalışılıyor.. Özellikle bu devirde,demokrasi muhafızı aydınlar gurubu ,kafalarındaki demokrasiye uymayan veya eksik gördükleri konular üzerinden yönetimi hakaretlere boğuyorlar..Bunların başında ,veciz hakaeretler ile özellikle Başbakanı Dmokrasi yoluna döndürme misyonundan vazgeçmeye Altan var..Koymuş saf Demokrasinin anahtarını cebine(nereden bulmuşsa) istiyor ki,Başbakan arkamdan gelsin benim anahtarla Demokrasiyi açacağız başka yolu yok..Başbakan,kardeşin Mehmet Altanın bile o saf ve temiz A.B anahtarını bile elinin tersi ile itti,senin paslı kale kapısı anahtarınla hiç Demokrasi medeniyetinin kapısını açmaya tenezzül eder mi?..Ah..Ahmet Altan ah..Misyon başka şey,Demokrasi başka şey,senin ve senin gibilerin şansızlığı,Erdoğan ,elinizdeki her hangi bir kalıba dökülecek siyasetçi/devlet adamı değil... |
|
|
|
Bu köşenin diğer yazıları;
* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır. |