Kuşatma ve darbe |
|
Tweetle |
|
MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın eski Müsteşar ve çalışma arkadaşları ile birlikte sorgulanmak üzere savcılıkça çağrılmaları, son dönemde yargı dünyasında yaratılmış olan gri alanın 'başkalarınca' nasıl kullanılabileceğini göstermiş oldu. Bu olayın doğrudan hükümete karşı bir eylem olduğu ne denli doğruysa, hukuk bağlamında yapılan bu zorlamanın paralel bir siyaset alanının oluştuğunu gösterdiği de o denli açık. Bu olay kendi başına ele alındığında, Kürt meselesini bahane ederek devlet bürokrasisi içinde güç konsolidasyonu peşinde olan gruplardan birinin fazla cesur tavrı gibi gözükebilir. Ancak eğer herhangi bir savcının megalomanca duygularla böyle bir adımı atabileceğini söylemiyorsak, bu tür kararların öncesinde bazı kişilere danışıldığını ve o danışılan kişilerin de büyük ihtimalle başka bazı kişilere danıştığını güçlü bir ihtimal olarak varsaymamız gerekiyor. Diğer bir deyişle MİT mensuplarının ve dolayısıyla hükümetin üzerine gidilmesi, bir karar mekanizmasının, yani bir stratejinin sonucu gibi duruyor. Bu tespit, örneğin son günlerin popüler önermesi olan, yargı ve polis içindeki bazı grupların otonom davrandığı tezini epeyce zayıflatıyor. Buna karşılık bir ucu yargı ve polisin içinde olan ve asıl önemlisi siyasi karar mekanizmasına sahip bir örgütlenmenin hükümeti karşısına alacak biçimde kendi planını hayata geçirme olasılığını akla getiriyor. Diğer taraftan bu tür bir grubun 'kendi' siyasetinin ne anlama gelebileceği sorusuyla da karşı karşıyayız. Karşımızdaki tablo aydınlanana kadar söylenebilecek şey, bu tür bir hamlenin ancak Türkiye'deki ana siyasi çatışma ekseninin içinde işlevselleşecek olduğudur. Yani yapanlar niçin yapmış, kendilerini ne denli muktedir sanmış olurlarsa olsunlar, üretilecek netice ülkedeki büyük kavganın parçası olarak bir anlam kazanacaktır. Gelinen noktanın arka planı herkesin malumu... Asker üzerinden doğrudan bir darbe ihtimalinin neredeyse bittiği, demokrasi ortamının AKP'yi ...... Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1032 Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız. |
|
Bu köşenin ters köşe yazıları; Kuşatmatrak ve Darbetrak durum üzerineAdaletli Yargıç diye devam eden yazısında sayın yazar durumumuzu aşağıdaki cümleleriyle belirtiyor. ''Oysa daha demokrasi yolunun başındayız ve hem direnenlere, hem de fırsatçılara hazır olmak gerekiyor.'' Var gibi, yok gibi bir Demokrasi demek ki bizim demokrasi.Veya işimize gelince var,işimize gelince başındayız, işimize gelince yok.Ayrıca içerisinde ADALET kavramı olmayan bir demokrasi ne işe yarar. Sayın yazar bile eminim içerisinde adalet olan bir sistemi tercih edecektir. Gelelim Kuşatmatrak ve Darbetrak duruma. Bu hükümet 10 yıldır iktidar da mı? Eveeeeeet. Her türlü reform için tüm imkanlar ellerinde mi? Eveeet. Hükümetin Yaptıkları ortada mı? Eveeeet. Asker düzeldi mi? Eveeeeeet Yargı düzeldi mi? Eveeeeeeet Polis düzeldi mi? Eveeeeeet MİT düzeldi mi? Bilemiyoruz. Ne neye göre düzeldi? Bilmiyoruz. Bundan sonra kim kimi ve neyini düzeltecek? Bilmiyoruz. Bu ortam da kim kimi kuşatıyor, kim kime darbe yapıyor? Kimin eli kimin cebinde? Cepte ne var? Biz bilemiyoruz ancak bilenler var galiba. |
|
|
|
Bu köşenin diğer yazıları;
* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır. |