Son dönemlerde Kürt hareketinin yapısı, devletin asayişçi politikası, yargının siyasi alana girmesi, bunların hemen hepsi, KCK meselesi etrafında hayat buluyor.
Ve bir kaç gün önce ilgili mahkeme KCK iddianamesini kabul etti.
2400 sayfalık bu iddianameye "ilk göz atış"tan sonra söylenecek söz şudur: "12 Eylül misal, arınmaya çalıştığımız şeye batmak... Ya da Kürt meselesinde asli ve çıplak gerçek haline dönüşen KCK dosyası üzerinden "bıçağın keskin ucu"nun değdiği her teni doğramaya devam etmesi...
KCK meselesinin pek çok yönü var.
İlki, sık söyleriz, KCK'nın Kürt siyasi hareketinin silahlı, sivil, siyasi tüm yapılarını kuşatan dikey ve otoriter siyasal bir örgütlenme olmasıdır. Bu çerçevede paralel bir siyasi merkez, siyasi otorite dokusu arayışını ifade etmesidir.
KCK'ya yönelik adli takibatın ......
Kaynak :
http://www.yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=31832&y=AliBayramoglu
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.