Derin Tarih... |
|
Tweetle |
|
İnsanoğlu'nun cismi ile muhayyilesi arasında mesafe anlamlıdır. Zaman ve mekanda tuttuğu yer zerre kadardır. Ama algısının, sorduğu soruların ucu sonsuza açılır... Fıtratımızda merak vardır. Merak, bilmek, kimlik, kök... Bu güdü ya da duyguların hepsi insana ait... Türkiye'nin vesayet düzeni uzun süre bu duygu ve güdülerle savaştı. Kökleri koparmaya, kimliği yontmaya çalıştı. Soruyu ve bilmeyi yasak, merakı tehlikeli kıldı. Bunun içindir ki, Türkiye'nin 1980 sonrası yaşadığı değişimin, en önemli yönü, toplumun tarihi, kökü ve kimliğiyle buluşmasıdır. Rejimin bunlarla tanışması ve barışmasıdır. Aslında daha da fazlası... Merak duygusu, hakkaniyet arayışıyla birleştiği zaman, sorular korkusuzca ve önyargısız sorulduğu an, buluştuğunuz sadece kendi kimlik ve kökünüz olmaz... ...... Kaynak : http://www.yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=31841&y=AliBayramoglu Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız. |
|
Bu köşenin ters köşe yazıları; Bize hayırlı gelmiyor...Muhsine Nevcihan Karabekirin,Mustafa Kemal'den önce ,nisan ayında karadenize çıkarak ulusal kurtuluş savaşını başlattığını,gerçek başlangıcın komutanının Karabekir olduğu uzun zamandır iddia ediliyor. Mustafa Kemal'e doğrudan saldıracak cesaretleri yok, karşısına silah arkadaşlarından birini çıkartarak bir denge tutmaya çalışıyorlar.. İyi güzel de ,Karabekir değerli,birikimli bir Osmanlı Paşasıdır,dünya görüşü,Saltanatın idamesi ve Hilafetin ihyasına dayanır. Neden bu kadar değer verdiği, kutsallarının kurtarılmasını Mustafa Kemal gibi,bu konularda kendisi gibi düşünmediği açık olan rütbelerinden soyunmuş bir eski paşanın liderliğinde yapmak ister ki?... Derin Tarih,bu sorunun cevabını bulsun ,yoksa bizim paşamız kurtuluş savaşını esas başlatandır. Mustafa Kemal paşa daha büyük bir askerdir. Bu saatten sonra bu işler olmaz,zaten atlar iyice terleşmiş vaziyette, yemez,bir de Karabekir üzerinden sarsmayın.... Bayramoğlu da bu "derin "merakından vazgeçip bilim adamlığı üzerinden toplumu ve tarihi değerlendirmeye çalışırsa kendi kariyerine daha bilimsel katkılar sağlar. Anadolunun müslümanlaşması ve sonrasında agresif laiklik üzerinden türkleştirilmesi falan,bunlar artık modası geçmiş şablonlar. Anadolu sunni ağırlıklı bir muhafazakar çoğunluğa yaslanıyor. Ne inanç hoşgörüsü üzerinden gerçek İslama uygun bir müslümanlık söz konusu oldu,ne de, agresif laiklikle terbiye edilerek ,yazarın kastettiği anlamda Türkleşme. Tarih de ayakları üzerinde sabit durmuyor,rakkas gibi dönüyor, dönüşüyor,dönüştürüyor. Diyalektiğin yasası da bu değil mi?"her şey değişir ve gelişir", bu gün bile düne ,geçmişe katılmıştır.Geçmişe takılarak,geleceği kuramazsınız,kuruyoruz zannedersiniz ,ama kurduğunuz kendi saatinizdir.... |
|
|
|
Bu köşenin diğer yazıları;
* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır. |